GEREKÇE
Dünya nüfusunun yarısından, Türkiye nüfusunun ise dörtte üçünden fazlası yaşamını şehirlerde sürdürüyor. Artan şehirleşme ile beraber insana ve doğaya ait sorunlar ile ihtiyaçlar ve fırsatlar her geçen gün kentlere özgü nitelikler kazanıyor. Aynı zamanda, günümüzde iklim değişikliği, düzensiz göç hareketleri, ekonomik belirsizlik, artan sosyal eşitsizlik ve kutuplaşma gibi sınırları aşan meseleler şehirlerde yoğunlaşıyor ve etkilerini en çok buralarda gösteriyor. Öte yandan ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişimin itici kuvvetleri de ağırlıklı olarak şehirlerde toplanmış durumda. Şehirler aynı zamanda insanlık için vizyon ve umut sunan yeniliklerin de mekanları. Özetle şehirler ve onların yönetimi, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek ve yaşam kalitesini herkes için artırmak adına daha da önemli bir hale geliyor.Şehirler ve onların yönetimi, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek ve yaşam kalitesini herkes için artırmak adına daha da önemli bir hale geliyor.
Artan şehirleşmeye karşın küresel ölçekte demokratik gerileme eğilimi ağırlık kazanmış durumda. Günümüz koşullarında demokrasinin korunması için temsili demokrasinin katılımcı demokrasi ve kapsayıcı kalkınma ile desteklenmesine ihtiyaç var. Vatandaşlık kimliğinin gündelik hayatta aktif hale gelmesi ve salt oy kullanmanın ötesine geçmesinde şehirler önemli fırsatlar sunuyor. Bireylerin ve sivil toplumun gündelik hayattan başlayarak geleceklerini demokratik şekilde belirlemede söz sahibi olmaları için çaba sarf etmeleri gerekiyor. Yerelden başlayarak ortak sorunlar ve fırsatlar konusunda sivil aktörlerin sorumluluk alarak katkı sunmaları birçok açıdan faydalı olacaktır. Şehirlerde güçlenen demokrasi ve kalkınma hamleleri geleceği şekillendirmekte bir kaldıraç görevi üstlenecektir. Bunun gerçekleşebilmesi ise, en başta güven iklim ve ortamının toplumsal hayatta egemen olmasından geçiyor.
Bireylerin, sosyal grupların ve kurumların güvene dayalı ilişkiler kurması ve kararlar almasıyla hem toplumsal barış hem demokrasi hem de sürdürülebilir kalkınma güçlenecektir. Demokratik olarak bir arada yaşamak, farklı riskleri ortak biçimde yönetmek ve kaynakları daha sürdürülebilir bir geleceğin inşasında kullanmak için güven düzeyinin artmasına öncelik verilmelidir. İyi yönetişim anlayışı, böyle bir yönetim kültürü ve işleyiş için elverişli koşulları sunmaktadır. Toplumsal hayatı düzenleyen ve yöneten kamu kurumlarında iyi yönetişimin güçlenmesi ile ortak kaynaklar etkili bir şekilde kullanılarak daha bütünsel, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma ve yaşam kalitesinin artması sağlanabilir.Toplumsal hayatı düzenleyen ve yöneten kamu kurumlarında iyi yönetişimin güçlenmesi ile ortak kaynaklar etkili bir şekilde kullanılarak daha bütünsel, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma ve yaşam kalitesinin artması sağlanabilir.
Şehirlerin daha iyi yönetilmesi öncelikli olarak kamu kurumlarının sorumluluğundadır. Kamu yönetimi; devlet ve toplum düzeninin kesintisiz olarak işlemesi ve toplumun ortak ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik mal ve hizmetlerin üretilip sunulmasına ilişkin kurumsal bir sistemdir.
Kamu hizmetlerinin üretilmesi ve sunulmasında iki temel ayağı merkezi ve yerel yönetimler oluşturur. Merkezi yönetim; kamu yönetiminde karar mekanizmalarının merkezi devlet kurumlarına bağlı olmasını ve bunlar tarafından belirlenmesi ile mali kaynak yönetiminin (gelir ve giderlerin), her türlü personel işlemlerinin ve kamu hizmetlerinin sunulmasının merkezi yönetim kurumları veya onlara bağlı yerel birimler tarafından yapılmasını ifade eder. Yerel yönetim ise; merkezi yönetimden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan siyasi, idari ve mali açıdan özerk, kamu hizmetlerini yerinden sunan kurumlardır. Yerel yönetimler en temelde yerele ait fiziki, çevresel, ekonomik, sosyal ve yönetsel ihtiyaçları tanımlamak ve bunlara çözümler üretmek için mevcuttur. Kamu yönetiminin daha yerinden, bütünsel, katılımcı ve etkin olmasında iyi yönetişim kaldıraç görevi üstlenmektedir.
Belediyeler ve İyi Yönetişim
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önümüzdeki süreçte yerel yönetimlerin üstlendiği görevlerin, kamu yönetimindeki ağırlıklarının ve vatandaşların gündelik hayatı üzerindeki etkisinin artacağını öngörüyor. Aynı zamanda, şehirleşme düzeyinin her geçen gün artması ve toplumun kamu yönetiminden beklentilerinin çoğalması da yerel yönetimleri daha önemli bir hale getiriyor. Özellikle, şehirlere özgü sorunların çözümünde ve ihtiyaçların hızlı bir şekilde yerinden giderilmesinde yerel yönetimler öncelikli bir konuma sahipler. Değişen koşullar ve beklentilerin iyi bir şekilde yönetilmesi, topluma doğrudan hizmet sunan yerel yönetimlerin yatırım ve faaliyetlerinin daha bütünsel, yenilikçi, planlı ve etkin sürdürülmesini zorunlu kılıyor. Bunun sağlanmasında ise iyi yönetişimin sunduğu güven ikliminin güçlenmesine ihtiyaç var.Değişen koşullar ve beklentilerin iyi bir şekilde yönetilmesi, topluma doğrudan hizmet sunan yerel yönetimlerin yatırım ve faaliyetlerinin daha bütünsel, yenilikçi, planlı ve etkin sürdürülmesini zorunlu kılıyor.
Belediyeler ülkemizin kalkınması ve vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin artmasında önemli rollere sahip yerel kamu kurumlarıdır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre belediyelerin temel görevi belde sakinlerinin “mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak” amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak olarak tanımlanmıştır. Söz konusu mahalli müşterek ihtiyaçların nasıl belirlendiği ve giderildiğini incelemek yönetişim bakış açısının odağını oluşturur.
Merkezi yönetim ile belediyeler arasında var olan iş bölümüne bağlı olarak belirli alanlarda belediyelerin yükümlü oldukları hizmetler ve istenirse faaliyette bulunma yetkisi olan alanlar mevcuttur.
Aşağıdaki görüleceği üzere, belediyeler doğa, insan ve şehrin yönetimine doğrudan dokunan yatırım ve hizmet alanlarında faaliyet yürütüyorlar.
Belediyelerin yapmakla yükümlü olduğu hizmetler:
- İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel altyapı
- Coğrafi ve kent bilgi sistemleri
- Çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık
- Zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans
- Şehir içi trafik
- Defin ve mezarlıklar
- Ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar
- Konut ve barınma
- Kültür ve sanat, turizm, tanıtım, gençlik ve spor
- Orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları
- Sosyal hizmet ve yardım
- Nikah kıymak
- Meslek ve beceri kazandırmak
- Ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi
- Büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 100 bini geçen belediyeler için kadınlar ve çocukların barınabileceği konukevleri açmak
Belediyelere faaliyette bulunma yetkisi tanınan hizmetler:
- Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapmak ve her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılamak
- Sağlıkla ilgili her türlü tesisi açmak ve işletmek
- İnanç merkezlerinin yapım, bakım ve onarımını yapmak
- Kültür ve tabiat varlıkları ile tarihi dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlamak, bu amaçla bakım ve onarımını yapmak, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa etmek
- Sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi vermek, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdi yardım sağlamak, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenlemek
- Yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül vermek
- Gıda bankacılığı yapmak
Belediyeler ellerinde bulunan yetki ve kaynaklar ile yükümlü ve yetkili oldukları alanlar üzerinden şehirlerin daha iyi yönetilmesine, demokrasinin güçlenmesine ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasına hizmet edebilirler. Bu yönde atılacak her adım, toplumsal refah ve yaşam kalitesinin tüm bireyler için artmasına katkı sağlayacaktır.
Aşağıdaki verilerden anlaşılacağı üzere, ülkemizde neredeyse 81 milyon kişi doğrudan belediye faaliyet ve hizmetlerinin etkisi altında yaşamını sürdürüyor. Bu rakam belediyelerin nerede, neyi, nasıl ve ne kadar yaptığının, toplumun neredeyse tamamının yaşam kalitesi üzerinde önemli ve belirleyici olduğuna işaret ediyor.
İyi yönetişim belediyelerin karar alma ve kaynak kullanma süreçlerine güven temelli bakmalarına odaklanır. Bunun için belediyeye ait yetkiler ve kaynakların kullanım süreçlerinde tutarlılık, sorumluluk ve duyarlılık, hesap verebilirlik, adillik ve kapsayıcılık, şeffaflık, etkililik ve verimlilik ile katılımcılık ilkelerinin nasıl ve ne oranda uygulandığına göz atılabilir.
İyi yönetişim, en temelde yöneten ve yönetilen ilişkisinde güvenin sağlanması ve artırılmasını hedefler. Bunun için vatandaşlar tarafından seçilmiş temsilciler ve atanmış bürokratlara emanet edilen yetki ve kaynakların toplumun değişen beklenti ve taleplerini güvene dayalı ve aynı zamanda memnuniyeti sağlayacak biçimde ve en uygun şekilde kullanılmasını öngörür.
Belediyelerde iyi yönetişim;
- Belediyelerin duyarlı ve kapsayıcı şekilde sorumluluk üstlenmesi
- Bu sorumluluğu yerine getirirken atılan adımların tutarlı ve adil olması
- Kararların paydaşların katılımıyla alınması
- Faaliyetlerin etkin ve etik bir şekilde yürütülmesi
- Elde edilen sonuçların ve yaratılan etkilerin ölçülmesi
- Tüm bunların şeffaf şekilde yapılması
- Aktif şekilde kamuoyuna hesap verilmesi
- Geçmişten elde edilen derslerle sürekli gelişimi sağlaması
gibi adımlarla tanımlanabilir.
İyi yönetişim kültürünün sunduğu güven ortamı ve iş birliği imkanları, belediyelerin daha bütünsel, kapsayıcı ve etkin bir şekilde kamu hizmeti üretmesini ve sunmasını sağlar. Bu kurumlara ait sınırlı kaynakların kısa, orta ve uzun vade dengesi gözetilerek en fazla kamu faydası için kullanılması yine bu ilkelerin uygulanmasına bağlıdır. İç ve dış paydaşların güven duyduğu bir ortamda istişare ve iş birliği eğilimleri artar. Bu sayede belediyeler, ellerinde bulunan yetki ve kaynakları veri temelli, katılımcı ve etkili kullanma imkânı yakalar. Vatandaşlar ise güvendiği kurumların aldığı kararlara daha fazla uyum gösterir ve sahiplenir. İyi yönetişimin belediyelerde güçlenmesi bir bütün olarak demokrasi, sürdürülebilir kalkınma ve yaşam kalitesinin artmasına hizmet eder.İyi yönetişim kültürünün sunduğu güven ortamı ve iş birliği imkanları, belediyelerin daha bütünsel, kapsayıcı ve etkin bir şekilde kamu hizmeti üretmesini ve sunmasını sağlar.
Belediyelerin mahalli müşterek ihtiyaç ve talepleri tanımlaması, bunları bütünsel, kapsayıcı ve etkin bir şekilde gidermesinde iyi yönetişim çeşitli somut faydalar sunuyor:
Sürdürülebilir Kalkınmanın Güçlendirilmesi
Belediyelerin küresel ölçekte Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, ulusal ölçekte Ulusal Kalkınma Planı ve bölgesel düzeyde Bölge Kalkınma Planı ile tutarlı olması kendi yetki ve kaynakları ile yerel düzeyde katkı vermesi için daha sorumlu, duyarlı, adil ve kapsayıcı olmasını sağlar.
İyi yönetişim ayrıca kısa, orta ve uzun vade arasında denge gözeterek gelecek nesillerin haklarını gözetir. Geçici çözümler yerine bütünsel, önleyici ve etkili politikalar ile kalkınmanın daha kapsamlı ve sürekli olmasına katkı sağlar.
Yaşam Kalitesi
Farklı sosyal grupların refah ve yaşam kalitesinin güçlendirilmesi belediyelerin asli görevlerinden biridir. Bunun için öncelikle vatandaşların ekonomik, sosyal, sağlık ve eğitim gibi açılardan yaşam kalite düzeyini ölçmesi gerekmektedir. Stratejik amaç, hedef, faaliyet ve performans göstergelerinin böyle bir analiz yapılmadan belirlenmesi verimsizliğe ve memnuniyetsizliğe yol açacaktır. İyi yönetişim, ilgili paydaşların katılımı ile veri ve kanıt temelli karar alma kültürü sağlayarak, daha yerinde, kapsayıcı ve etkili faaliyetlerin sunulmasına destek olur. Sürekli yapılan ölçümler ile farklı kesimlerin değişen kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaç ve beklentileri anlaşılabilir.
Vatandaş Odaklı Bilgilendirme Kalitesi
Demokratik egemenlik gereği köy, mahalle, ilçe ve şehirlerin asli sahipleri vatandaşlardır. Her vatandaşın yaşadığı yer üzerinde söz söyleme hakkı vardır. Söz konusu hak, yerelde kent hakkı kapsamında ele alınabilir. Vatandaşların, belediye karar alıcı ve uygulayıcılarına emanet ettiği yetki ve kaynaklar ile ne yapıldığını bilme hakkı vardır. Bu hakkın yerine getirilmesi şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayarak vatandaş güven ve memnuniyetini artırır. Aynı zamanda vatandaşların kendi talep ve istekleri ile belediyelere gönüllü katkı yapma isteği güçlenir. Karşılıklı artan güven vatandaşların alınan kararlara sahip çıkmasına ve katkı vermesine olanak sağlar.
Kurumsal İşleyiş ve Kapasite
İyi yönetişimin gelişmesi kurumsal işleyiş kalitesini ve buna bağlı olarak kurumsal kapasiteyi güçlendirir. Kurumsal yapı, kapasite, işleyiş ve iş yapış şekilleri ile bunların değerlendirilmesi ve güçlendirilmesini kapsayan süreçler, tutarlılık ile etkililik ve verimlilik ilkeleri ile doğrudan bağlantılıdır. Alınan en doğru kararlar bile etkin bir kurumsal işleyiş ve kapasite olmadan hayata geçirilemez. İyi yönetişim; gündem belirleme, karar alma, uygulama, kaynak kullanma, iş birliği ve ortaklıklar geliştirme, yenilikler yapma ve sürekli gelişme gibi adımlarda kurumların daha kapsayıcı ve etkin çalışmasına hizmet eder.
Bugüne kadar belediyelerde iyi yönetişimin güçlendirilmesi yönünde kamu yönetimi açısından çeşitli adımlar atıldı. Bu konudaki en kapsamlı reform 2005 yılında gerçekleşti. Bu reform ile mevcut Belediye Kanunu ve Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu iyi yönetişim için temel altyapıyı sunar hale geldi. Ayrıca, 22.04.2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan Kamu İdarelerince Hazırlanacak Stratejik Planlar ve Performans Programları ile Faaliyet Raporlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik belediyelerde stratejik yönetimin iyi yönetişim temelinde yapılması için yol ve yöntemleri göstermekte. Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu’nun hazırlattığı ve 2020 yılında yayınladığı Belediyeler için İyi Yönetişim Rehberi de bu konuda dikkat çekici bir diğer çalışma.
Belediyelerin günümüz koşullarında yönetim anlayış ve tarzının nasıl olması gerektiği konusunda iyi yönetişim kültürü iyi bir yaklaşım sunuyor. Yönlendirici ilkeler ve bunların hayata geçirilmesi için gerekli mekanizmalar mevcut mevzuat ve kurumsal yapılarda hali hazırda bulunuyor. Ancak, iyi yönetişim kültürünün güçlenmesi için gerek kamu kurumlarında karar alıcıların gerek vatandaşların gerekse de diğer paydaşların farkındalık, sahiplenme ve uygulama düzeylerinin güçlendirilmesine ihtiyaç var. Belediye Yönetişim Karnesi©, başta vatandaşlar olmak üzere kent konseyleri ve sivil toplum kuruluşlarının belediyelerde iyi yönetişim kültürünü bütünsel şekilde görmesi, anlaması ve değerlendirmesi için geliştirildi ve hayata geçirildi. BYK ile iyi yönetişimin daha somut ve ölçülebilir hale getirilmesi yoluyla güçlendirilmesini hedefliyoruz. Belediye Yönetişim Karnesi©, başta vatandaşlar olmak üzere kent konseyleri ve sivil toplum kuruluşlarının belediyelerde iyi yönetişim kültürünü bütünsel şekilde görmesi, anlaması ve değerlendirmesi için geliştirildi ve hayata geçirildi.
Bu hedefle uyumlu olarak, İstanbul ölçeğinde 5 yılın ardından tekrar edilen BYK araştırmamız bütünsel ve veri temelli bir resim sunması açısında ele değerlendirilmelidir. Sosyal yapısı, nüfusu ve ülkede kapladığı önemli roller nedeniyle İstanbul iyi bir örneklem alanı sunuyor. Burada çekilecek resim, şehirlerin ve vatandaşların yüz yüze olduğu afet riskleri, ekonomik belirsizlik, sosyal eşitsizlik ve kutuplaşma gibi sorunlarla yerel düzeyde kalıcı ve etkili biçimde başa çıkabilmek için belediyelerde iyi yönetişim adına nelerin iyileştirilmesi gerektiğini işaret ediyor.